Uçurtmanın Tarihi ve Örnekleri
Çocukların en çok sevdiği şeydir uçurtma uçurmak. Bunun yanında en güzel ilkbahar günlerinde uçurtma ile neşe dolar insan. Ayrıca koşarken veya yürürken temiz havadan yararlanır. Siz de çocuğunuzla değişik uçurtmalar yapabilirsiniz. Eğer bilindik bir uçurtma yapmak istemiyorsanız aşağıdaki örneklere bakabilirsiniz.
İşte uçurtmanın yüzeysel tarihi:
Uçurtmanın, her ülkenin kendi dilinde bir adı olmasına rağmen ( uçurtma, drachen, vlager, vau, kite gibi ) genelde bilinen adı, “kite”dir. Bu da İngilizce’de adı “kite” olan zarif bir yırtıcı kuştan (Çaylak) gelmektedir.
Bir ipe bağlı olarak uçurulan oyuncak; üstü kâğıt, naylon ya da ipekle kaplı tahta bir iskeletle bunun ucunda dengeyi sağlayan bir kâğıt kuyruktan oluşur. Ancak denge düzeneği uygun düzenlenmişse kuyruksuzda uçabilir.
Eşkenar üçgen, altıgen, dörtgen gibi geometrik şekillerde ya da balık, kuş, yılan, ejderha, kelebek, lamba veya yöresel şekillerde yapılabilir.
Uçurtma rüzgârda havalanır. Yönünü, rüzgâr ve uçurtmanın ipini elinde bulunduran kişi ayarlar. Yapacağı hız, varacağı yükseklik, havada çizeceği şekiller, düşmesi, kalkması onu idare edenin yeteneğine ve uçurtmanın yapılış şekline bağlıdır.
Uçurtmanın ilk yapılış tarihi olarak çeşitli kayıtlar M.Ö.300 yıllarını gösteriyor.
Uçurtmanın anavatanının Çin olduğu ve Çin’in Weifeng şehrinin uçurtmacıların başkenti olduğu çeşitli bilgi ve belgelerle de ifade ediliyor.
Uçurtma, özellikle Uzakdoğu’da Çin, Japonya, Tayvan ve Endonezya’da halkın en eski yöresel eğlencelerinden biri olmuştur. Uçurtmanın uzak doğu tarihinde çok önemli bir yeri olduğu şüphesizdir. Aynı zamanda pek çok farklı amaç için de kullanıldığını tarihe düşülen not ve belgelerden öğrenmekteyiz.
Bunlara şu örnekleri verebiliriz:
Çeşitli savaşlarda haberleşme, düşmanı korkutma ve gövde gösterisi yapma aracı
Köylülerin hasat mevsiminde eğlence ve bolluk olması için tanrılarına yakarış aracı
Yeni doğan bebeklerin üzerinden kötü ruhları kovma aracı
Karada otururken dev balıkları havadan yakalama aracı
Hırsızlar için dev uçurtmalarla çatılara çıkıp hırsızlık yapma aracı gibi pek çok etkinlikte kullanılmıştır.
Çin’de doğup Uzakdoğu’da hızla yayılan uçurtma, ünlü kâşif Marco Polo tarafından 1295 yılında Malaya Adaları’ndan satın alınarak Hollanda’ya götürülmüş ve bu şekilde Avrupa ülkeleri uçurtmayı tanımış, burada da sevilerek hızla yaygınlaşmıştır.
Avrupa’ya ulaşan uçurtma, burada ciddi bir değişim geçirerek çift ipli, dört ipli uçurulmak suretiyle, havada şekiller çizen gösteri uçurtmaları haline dönüştürülmüştür.
Avrupa ve Amerika’da da, aynı Uzakdoğu’da olduğu gibi uçurtma eğlencenin de ötesinde çeşitli etkinliklerde kullanılmıştır.
Bunlara ise şu örnekleri verebiliriz:
1572’de Benjamin Franklin’in şimşeğin elektriksel yapısını uçurtma marifetiyle bulması çok bilinen bir örnektir.
1884’de Guglielmo Marconi, Atlas Okyanusu’nun bir kıyısından diğerine yaptığı radyo yayınlarında uçurtmayı anten yükseltmede kullanmıştır.
1906’da San Francisco depreminin sonuçlarının fotoğraflanmasında uçurtma kullanılmıştır.
Ünlü Niagara Şelalesi’nin üzerindeki ilk köprünün halatlarının karşıdan karşıya geçirilmesi, yine bir çocuğun uçurtması marifetiyle olmuştur. Buna benzer örnekleri çoğaltmak elbette pek mümkündür. Ancak daha sonra gelişen teknoloji ile uçurtma, kendini bu tür deneylerden kurtarmış ve sadece eğlence aracı olarak günümüze kadar gelişerek ulaşmıştır.
Dünya’nın pek çok ülkesinde uçurtma kulüpleri, dernekleri, federasyonları, hatta müzeleri ve bunun gibi çeşitli adlarla kurulmuş çok sayıda kuruluşlar vardır.
Türkiye’de uçurtma hareketlerine göz atacak olursak;
Bunlardan biri olan British Columbia Kite Fliers, 1987 yılında Eyüp Kardeş müstear adıyla tanınan Mehmet Naci Aköz’ü yılın onur üyesi kabul ederek derneğine kaydını yapmış ve bir bültenle diğer ülkelere duyurusunu yaparak uzun süre adresini yayınlamıştır.
Yurdumuzda ise çocukların çok yakından tanıdığı ve sevdiği, fakat ilgisizlik yüzünden unutulmaya yüz tutan uçurtma uçurma alışkanlığı, Mehmet Naci Aköz’ün uzun süreli ilgi ve alakasıyla her yıl yapılan çeşitli etkinliklerle gündeme gelmektedir.
Türkiye’de uçurtma etkinlikleri, Mehmet Naci Aköz’ün 1984 yılında düzenlediği ‘’Türkiye’nin ilk para ve kupa armağanlı uçurtma yarışması ‘’ ile apayrı bir boyut kazanmış ve Türk uçurtmacılığında yepyeni bir çığır açılmıştır.
1983 yılında İstanbul Şampiyonu olan Mehmet Naci Aköz, 1996 yılı itibari ile yarışmalardan yarışmacı sıfatı ile çekilmiştir.
1984 yılında Türkiye’nin ilk uçurtma yarışmasını organize eden Aköz, 1986 yılında Eyüp Kardeş Uçurtmacılar Birliği’ni kurdu ve bu birlik Türkiye’nin ilk uçurtma kuruluşu oldu.
Türkiye’nin ilk uluslararası uçurtma festivali olan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi sponsorluğunda 1997 yılında gerçekleştirilen ‘’1. Uluslararası İstanbul Uçurtma Festivali ‘’ Hollanda, Malezya, Danimarka ve Avusturya’dan toplam 9 profesyonel uçurtmacı ve uluslararası uçurtma hakemini Türkiye’ye getirdi. Etkinliklerin haberleri Avrupa basınında yer almış, böylece Türk uçurtmacılığı ilk kez dünya sahnesine çıkmıştır.
Türkiye’nin ilk uçurtmacılar derneği ise 1980 yılından beri uçurtmacılık konusunda sürekli ve etkili çalışmalar yapan Mehmet Naci Aköz tarafından, Eyüp Kardeş Uçurtmacılar Derneği adıyla 1997 yılında kuruldu.
Dernek 2005 yılında isim değişikliğine giderek “İstanbul Uçurtmacılar Derneği” adını aldı.
İstanbul Uçurtmacılar Derneği, 2005 yılında Avrupa Sportif Uçurtmacılık Federasyonu STACK’a üye oldu ve Mehmet Naci Aköz STACK’ın Türkiye Milli Direktörlüğüne getirildi.