Astral Seyahat Nedir?

Son zamanlarda psikoloji alanındaki gelişmeler bu tip düşüncelerin güçlenmesini ve kişiler arasında daha çok konuşulur hale gelmesini sağlamıştır. Aslında bunlar daha önce de olduğu halde çok fazla konuşulmuyordu.

Bir psikolog arkadaşımın söylediği gibi aslında psikolojide çoğu şey aynıdır, sadece farklı kelimelerle telaffuz edilir.

Astral seyahat ise düşünce gücünüzle beyninizin ruhunuza ve emir vermesi ve gittiğiniz yerlerin gözünüz ile görülmesidir. Yani bedeniniz yerinde sabitken siz ruhunuzu beyninizle kontrol edip seyehat yapabiliyorsunuz. Tabi ki ışık hızında. Bu gittiğiniz yerleri de gözlerinizle görüyorsunuz.

Tabi bu konu tartışılır olduğu için bizde bunu tartışacağız. Ruhunuz bedeninize gümüş kordon adı verilen çok güçlü bir kordon ile bağlı kalıyor dolayısıyla siz seyahatteyken sizin bedeninize bir başka ruh gelmiyor veya geri dönememe gibi bir durum olmuyor.

Bunu denemek için ilk önce trans haline geçmeniz gerekiyor. Bunu ilk denemenizde yapamayacağınız kesin ve daha sonra belki gerçekleştirebilirsiniz. Tabi bu trans işini de tam anlamıyla beyinde bitiyor. Yavaş yavaş vücudunuzun ağırlaştığını ve hissizleştiğini düşünürken ruhunuzun bedeninizden ayrıldığın düşünüyorsunuz.

Bunu deneyenler ilk başlarda bir şeyler anlamasa da ikinci üçüncü denemelerde seyahat ettiklerini söylüyorlar. İlk denemelerinizde önce bulunduğunuz yerde bir kaç tur atıp geri dönmeniz daha sonra gittikçe uzaklaşmanız mantıklı. Hatta bir kişi direk saniyeler içinde New York’taki ablasının evine gittiğini söylüyor. Hatta o kadar çok abartmış ki diğer ruhlar dünyasındaki diğer ruhları falan da gördüğünü söylüyor.

Eğer buraya kadar okuduysanız siz de kandırılma evresine geldiniz demektir. Zaten bunların gerçek olduğunu düşünenlerdenseniz bunun olmayacağını anlayabilirsiniz.

Mantıklı bir şekilde düşündüğümüzde her şeyin beyinde bittiğini anlayabiliriz. Dolayısıyla beyniniz size görmek istediğinizi gösterir. Astral seyahatlerde önemli olan hiç gidilmemiş yerlere gidip görmektir. Daha önce gördüğümüz yerlerin beynimizde imgesel var oluşunu düşünürsek siz eğer astral bir yolculuk yapmak isterseniz beyniniz size bunu  yaptırır.

Fakat hiç gitmediğiniz bir yere gitmek gerçek bir astral seyahattir ve bunu yapabilen (kanıtlayarak) 2-3 kişiyi geçmemektedir. Bunu kanıtlayanlar da şu şekilde kanıtlamaktadır; bir eve gitmelerini ve o evdeki kişinin ne yaptığını söylemelerini istiyorlar. Söyledikten sonra o kişiye gidip sen bunu yaptın mı diye soruyorlar. İnanılmaz gerçek orada başlıyor. Evet yapmış.

Fakat bunu herkes yapabilseydi zaten kişilerin özel hayatları diye bir şey kalmazdı. “Ohh bu akşam Hadise’nin evindeyim.” veya “Muhteşem Yüzyıl dizisi yayınlanmadan gidip izleyeyim” şeklinde konuşmalar olurdu. 🙂

Gerçek şu ki psikoloji çok derin bir konudur ve daha realist düşünen insanlar bunu çok kolay kabul etmemekte ve kanıt aramaktadır. Bu tür olayları kabul edenler ise tamamiyle “Sazan” diye tabir ettiğimiz kanıtsız inanan insanlardan oluşmaktadır.

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir