Aslında ben de bunu merak ettim. Sizce neden merak etmiyoruz? Bu halimize mi itildik yoksa bu halimize mi alıştık. Yoksa merak etmeden alışmak bize güzel mi geldi… Aslında bu çok kapsamlı bir düşünce olsa da cevabı basit bir soru. Kimse merak etmediği için biz de merak etmek istemiyoruz. Aslında kelime anlamına bakıldığında bir şeyi anlamak…
Daha önce sizlerle insan gözünün irisine yakın çekimden bahsetmiştik. Şimdi ise hayvanların gözlerinin irisine yakın çekim ile ilgili fotoğraflar paylaşacağız. Suren Manvelyan isimli fotoğrafçının makroskobik olarak çektiği bu fotoğraflar gerçekten çok ilginç. İnsan gözü ile ilgili baktığınızda ise oldukça farklı yapılarda olduğunu görebilirsiniz. Her gözün kendine has yapısı var ve farklı farklı dünyalar anlatıyor. Neyse lafı…
Bir fotoğrafçı insanların bir şehirde yarattığı enerjiyi göstermek adına hiç bir insanın olmadığı kareler yakalamak istemiş. Tabi bunun için ayrıca şehri ayrı bir havada yakalamak da gerekir. Onun için gayet güzel ama ürkütücü kareler ortaya çıkmış. Sanırım insanın doğası gereği bulunduğu yere bir canlılık ve enerji verdiği doğru. İşte diğer fotoğraflar:
İnsanın konuşmasının aynı olma ihtimali yok denecek kadar azdır İnsan sesi, daha doğrusu insan konuşması oluşurken katkıda bulunan o kadar çok şey vardır ki, bunlar bir araya gelince iki insanın konuşmasının aynı olma ihtimali yok denecek kadar azdır. Hatta her bireyin konuşması o kadar kendine özgüdür ki, telefonda sesin alttan ve üstten belirli frekansları yok…
Böyle de soru mu olur? Demeyin Araştırmalar gülmenin bu kadar basit olmadığını gösteriyor Böyle de soru mu olur, tabii ki fıkralara, komik laflara ve olaylara gülüyoruz diyebilirsiniz. Ama araştırmalar olayın bu kadar basit olmadığını gösteriyor. Tabii sizler de haklı olabilirsiniz. Gülmek araştırmacılar tarafından yıllarca araştırıldığı kadar karmaşık olmayıp, ilkel atalarımızdan kalan, çevremize uyum ve sosyal…
Daha önce bu konuda başka bir yazı yayınlamıştık. Nasıl solak oluruz isimli yazımızda buna bir noktadan değindik fakat şimdi başka bir kaynaktan sizlere bu konu hakkında bilgi ulaştırıyoruz. İnsanların çoğunun niçin, daha çok sağ ellerini kullandıkları henüz bilinmiyor Eğer dünya nüfusunun yarısı solak olsaydı veya dünyada hiç solak bulunmasaydı, bu durum tabiatın kurallarına daha…
Türkiye sonunda yaptığı AR-GE çalışmaları ve projeler ile fizibilite raporlarını değerlendirerek bir uzay kurumu kurma adımı attı. Kurulacak olan uzay kurumu çok büyük yetkilere ve bilgilere sahip olacak. Kurumda uzay aracı geliştirme, uzaya araç fırlatma, insan gönderme ve uzay bilimini geliştirme işlemleri yapılacak. Kurum Türkiye’nin uzaydaki haklarını koruyacak. Kurum için yeni geliştirme ve araştırma laboratuarları…