Bölüm -14

O yılın sonunda Türk Silahlı Kuvvetlerinin çıkardığı bütün yayınlarda Albay Bayram’ın ismi ve alayın durumu manşetler halinde verilmişti. Hatta alayı bastığı şiir kitabı Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından çıkarılan dergiye eklenmiş ve tüm Türkiye’ye örnek olması için gönderilmişti. Bir basamağı daha başarıyla sonuçlandırmış ve artık Generalliği garantilemişti. Bağlı olduğu Tugay, Tümen, Kolordu ve Ordu komutanları tarafından…

Bölüm -13

Yatakta uzanmış yatarken elini birisinin tuttuğunu hissetti. Sessiz bir şekilde birisi ikinci kez sesleniyordu. “Haliiiillllll… “ Gözlerini aralamaya çalıştı. Sanki gücü tükenmiş gibiydi. Daha güçlü bir şekilde tekrar denedi. Kirpikleri hafifçe oynamıştı. Tekrar denedi ve gözlerini etrafını görebilecek şekilde araladı. Yorgunluğu sanki hiç tükenmeyecekmiş gibiydi. Etrafına baktığında hastanedeydi ve yanında Ahmet vardı. Ahmet’i gördüğü için…

Bölüm -12

Yaşıyordu. Hala yaşıyordu. Ağlamaktan şişmiş gözlerini açıp etrafa baktığında midesi bulanıyordu. Büyük bir öğürtüyle oraya kustu. Kendinden, kişiliğinden ve vücudundan nefret ediyordu. Bütün umutları, hayalleri yıkılmış, bir paçavra gibi kenara atılmıştı. Oysa ne büyük umutları vardı. Köyün ağasının kızı Zilan evlenecekti. Genç, güzel, alımlı, bakire… Halbuki bunların hepsi şimdi gitmiş yerine bir ucube gelmişti. Artık…

Bölüm -11

Orkun’un kalbi o kadar çok hızlı çarpıyordu ki her an bayılabilirdi. “Radyo Doğa’dan arıyorum.” dedi karşıdaki ses. Büyük ihtimal ilk karşısına çıkan o kadın olmalıydı arayan. “Evet?” dedi Orkun. “Dinliyorum.” Bayan gülümsedi. “Sanki ne için aradığımı bilmiyorsun” der gibiydi. “Müdürümüz diğer ortaklarıyla görüşmüş en kısa zamanda işe başlayabilirsiniz.” dedi. Orkun bir elini yumruk yaparak hafifçe…

Bölüm -10

Yarbay Bayram kapıyı çaldı. İçeriden sert ve sinirli bir ses “Gel” diye seslendi. Bayram kapıyı açtı yüksek bir sesle Yarbay Bayram dedi ve topuk selamı vererek içeriye girdi. Tuğgeneral gözlerini ayırmadan Bayram’a bakıyordu. Generalin masasının üç adım ilerlisinde durdu ve “Beni emretmişsiniz komutanım” dedi. Tuğgeneral gülümsedi “Hoş geldin Bayram” dedi. “Otur lütfen.” Bayram şaşkın bir…

Bölüm -9

İstanbul’da tanıdığı birisi olmadığı için önce kendine ucuz bir pansiyon ayarladı. “İsminiz bayım?” dedi resepsiyondaki sakin ve yaşlı amca. “Orkun” diye cevapladı. Etrafına göz gezdirdiğinde buranın sakinlerinin aslında sürekli kalan insanlar olduğu anlaşılıyordu. Birkaç yaşlı adam oturmuş televizyondaki evlendirme programlarına bakıyordu. Orkun dayanamayıp güldü. Odasına çıktığında cebindeki kağıdı çıkardı. Yapabileceği sektörler ve işlerin yazılı olduğu…

Bölüm -8

Bilgisayardaki bilgileri görünce Mustafa gülümsedi, hatta kahkaha attı. TC Kimlik Numarası adı, soyadı, baba adı ve askerliğini yapacağı birlik yazılıydı ekranda. Boğaz Doğusu Askeri İnzibat Tabur Komutanlığı yazılıydı birliğinde. Yer olarak da Selimiye/İSTANBUL belirtilmişti. Babası Mustafa’ya dönerek “Şanslı oğlum benim” dedi. Gerçekten de şanslıydı. Tekirdağ ile İstanbul yaklaşık 200 km idi. Belki de her izninde…

Bölüm -7

“Bu sokak senin mıntıkan artık” dedi Ahmet Halil’e. Halil, sadece kafasını sallamakla yetindi. “Bu ilk günde fazla para kazanmanı beklemiyoruz ama işi bugün öğrenmiş olman gerek.” dedi Ahmet. Halil tedirgin ve korkak bir ifadeyle “Ya bana para vermezlerse?” diye sordu. Ahmet gayet rahat ve alışmış bir ifadeyle omuzlarını yukarıya çekip ellerini ikiye açarak “Öyle bir…

Bölüm -6

Zilan’ı omzuna atan adam hızlı ve koşar adımlarla arabaya doğru yöneldi. Kaçırma planı günler öncesinden tasarlanmış olacak ki görevli herkes yerindeydi ve zamana riayet ederek hareket ediliyordu. İtina ile hazırlanmış bir planın suya düşmesi için bir neden görünmüyordu. Gözleri sarılmış ve ağzına bir bant yapıştırılmış Zilan, kendine geldiğinde zorlukla nefes alabiliyordu. Elleri arkasından bağlanmış ve…

Bölüm -5

30 Ağustos’tan 10 gün önce, Pazartesi günü bir grup asker ve önlerinde bir Üsteğmen ile bir Tuğgeneral esas duruşta bekliyordu. Tabur Komutanı Yarbay Mehmet konuşmaya başladı. “Sayın komutanım, sevgili  üzüntüsünü hatırladı. dar çarpık, salaş ve korku doluydu. Çocukluğunu hatırladı. Gülümsedi. Kafasını hafif eğerek bir yandan dsilah arkadaşlarım. Bugün burada…” Konuşma devam ederken Bayram ilk mezuniyetini…

Bölüm -4

“Mustafa sıranın ilk başında sen çıkacaksın ve diğerleri seni takip edecek” dedi Profesör Soner. “Peki hocam” diyerek karşılık verdi Mustafa. Bölüm birincisi olduğu için mi yoksa sınıf numarası en küçük olduğu için mi anlam veremedi Mustafa. İsimler okunmaya başladığında dışarıda bulunan kalabalık çılgınca alkışlamaya, ıslıklar  çalmaya başladı. Başlarında kep, üzerlerinde pelerin ile el ele tutuşmuş…

Bölüm -3

“İstanbul’a bir kişilik bay lütfen” dedi orta boylarda sakin sakallı hafif kamburu çıkmış bir genç.”İsminiz?” diye sorduğunda görevli “Orkun” diye cevapladı. Biletini alıp kontrol ettikten sonra saatini kontrol etti. Yaklaşık 20 dakika sonra araç hareket edecekti. Bekleme salonuna geçti ve beklemeye başladı. Otobüs, İzmir otogarından İstanbul’a doğru hareket etmeye başladığında İstanbul’da onu nelerin bekleyeceğini merak…

Bölüm -2

Şırnak’taki sayılı zenginlerin arasında bulunan İslam ağa Zara köyünün ağasıydı. Babasından kalan bu özellik ona çocukluktan bugüne bir ayrıcalık tanıyordu. Evlendiğinde ise sadece 17 yaşındaydı. Babasının yatağa düşmesi onun erken evlenmesine ve ağalık görevini devralmasına neden olmuştu. Ama çocuklarının da yardımıyla 19 yaşında ilk erkek çocuğu dünyaya gelmiş, 22 yaşındayken de bir kız çocuğuna sahip…

Bölüm -1

Bir yandan günlük gazetenin üzerine “Halil” diye ismini yazarken bir yandan da hiç görmediği annesini düşünüyordu. Acaba nasıl bir yüzü, vücudu vardı? Kendine benziyor muydu? Uzun muydu yoksa kısa mı? Zaten ara sıra aynanın karşısına geçer ve annesinin yüzünü tahmin etmeye çalışırdı. “Gökyüzünde yaşamak ne garip anne! Bulutlardır ki sana benzer, yağmurlardır ki gözyaşın olur….