Fotoğraf Makinası Nasıl Çalışır?
Bir fotoğraf makinesini gözümüze benzetebilirsiniz. Gözümüzdeki saydam tabakanın işleyişi ile fotoğraf makinesinin işleyişi aynıdır. Gözümüzün ön kısmında, saydam tabakanın arkasında iris tabakası bulunur. Bu tabaka ışığın çok veya az olmasına göre küçülür veya büyür. İşte bu görevi, fotoğraf makinesinde diyafram yapar. Göz kapağımızın görevini ise obtüratör yapar.
Fotoğraf makinesi 3 temel elemandan oluşur. Bunlar; optik eleman olarak mercekler, kimyasal eleman olarak film ve mekanik eleman olarak makine gövdesidir. Bu 3 elemanı birleştirip kullanarak bir fotoğraf görüntüsü elde edebiliriz. SLR manuel fotoğraf makineleri bu işi elektrik enerjisine ihtiyaç duymadan, tamamıyla mekanik olarak gerçekleştirirler.
Şimdi hep beraber bu elemanları inceleyelim.
Mercek
Mercek kendisine bükülerek şekil verilmiş cam veya plastik parçadır. Objektifin içine yerleştirilir ve dışarıdaki gerçek görüntüyü fotoğraf makinesinin filmi üzerine düşürür.
Merceğin görevi; içinden geçen ışını, doğrultusundan saptırmaktır. Bunu şöyle açıklarız; havada ilerleyen ışın cam veya plastik gibi, daha yoğun bir ortama girdiğinde, daha yavaş hareket eder ve doğrultusundan sapar. Tekrar havaya çıktığında ise yeniden doğrultusundan sapar. Çünkü daha hızlı hareket edebileceği bir ortama çıkmıştır. Merceğin önündeki bir cismin görüntüsü ters olarak merceğin arkasında belirir. Bunu aşağıdaki şekilde daha iyi anlayabiliriz.
Netlik Ayarı
Şimdi de mercekler yardımıyla netlik ayarı nasıl yapılır, gelin birlikte inceleyelim. Eğer film merceklerin odak uzaklığındaysa, görüntümüz net olacaktır. Film odak uzaklığının önünde veya arkasında ise, bulanık olacaktır. Bunu aşağıdaki şekilden daha iyi anlayabiliriz.
Netlik ayarını, fotoğraf makinemizin objektifinin ayar halkasını çevirerek yaparız. Ayar halkasını sağa, sola çevirdiğimiz zaman objektif içindeki mercek düzeneği ileri ve geri hareket eder. Böylelikle vizörden net bir görüntü elde edebiliriz ki, bu da fotoğraf karemizin netliği anlamına gelir.
Işık Ayarı
Hatırlarsanız diyaframı gözümüze benzetmiştik. Gözümüzdeki iris tabakasının gelen ışığın yoğunluğuna göre küçülüp büyüdüğünü belirtmiştik. Gözümüz çok ışıkta küçülmekte, az ışıkta ise büyümektedir. İşte bu işi fotoğraf makinemizin objektifindeki diyafram üstlenir. Buna irisli diyafram denir ve çok ince madeni levhalardan oluşur. Bu levhalar ortada bir daire bırakacak şekilde daire biçiminde dizilmişlerdir. Bu delik bir düzenek yardımıyla küçülüp, büyüyebilir. Böylelikle istediğimiz kadar ışık miktarı merceklerden geçerek, film üzerine düşer.
Bu deliğin büyüklüğü f sayısı olarak gösterilir. Bu da odak uzaklığının merceğin aydınlıkta kalan kısmına, yani deliğin çapına bölünmesiyle bulunur. f 2,8 çok miktarda ışığın filme ulaşmasına izin veren büyük bir deliği; f 22 ise neredeyse kapalı durumda ufak bir deliği ifade eder.
Film
Denklanşöre bastığımızda vizörden gördüğümüz görüntü film üzerine kaydedilir. Filmler plastik bir şeritten oluşur. Işığa duyarlı zerreciklere sahip kimyasal bir yapısı vardır.
Siyah-beyaz filmler üzerinde gerçekte koyu gözüken görüntüler açık olarak, açık olarak gözüken görüntüler koyu olarak kaydedilir. Buna da filmin negatifi denir.
Renkli bir filmde ise 3 ana renge duyarlı (kırmızı, yeşil ve mavi) katmanlar vardır. Bu katmanların birleşmesiyle filmin negatifi oluşur.
Film üzerine gelen görüntü kaydolduktan sonra, film sarılır ve yeni bir film karesi çekilmeye hazır hale gelir.
Makine Gövdesi
SLR fotoğraf makinelerinde objektif ve makine gövdesi birbirinden ayrılabilmektedir.
Makinenin içinde aşağıdaki şekilden daha iyi anlayacağınız gibi ayna, prizma, perde, vizör ve deklanşör gibi elemanlar bulunur. Burada şunu belirtmekte fayda var; SLR fotoğraf makinelerinde vizörden filmin üzerine düşecek olan görüntünün aynısını görürüz. Diğer makinelerde ise vizörden görünen görüntü ile filmin üzerine düşen görüntüde az da olsa bir sapma vardır. Buna ‘paralaks hatası’ denir. İşte bu da SLR makinelerin profesyoneller tarafından tercih edilme sebebinden biridir.
Deklanşöre basıldığında neler olduğunu gördünüz mü? Aynadan ve prizmadan vizöre ve gözümüze gelen görüntü film üzerine düşmektedir. Perdenin açık kalma süresini de makine gövdemizden ayarlayabiliriz. Buna ‘enstantane’ denir. Perdeyi daha çok açık tutarak hareket etmeyen cisimleri görüntüleyebilir veya daha az açık tutarak hızlı hareket eden bir cismin ani görüntüsünü yakalayabiliriz.
Odak Uzaklığı (Fokus)
Odak uzaklığı, bir merceğin merkeziyle buraya sonsuzdan gelen ışınların yakınsama noktası arasındaki uzaklıktır. Odak uzaklıkları objektifin ucunda yazar. Genellikle mm olarak belirtilir.(35 mm,50 mm gibi)