Kendime Güvenmem Lazım!
Bu öğrencilerden çektiğim nedir benim 🙂 Sürekli olumsuz düşünce içinde olmaları onları olumsuzluğa itiyor. İki tane öğrencim (Mehmet ve Cansu) kendilerine karşı olan güvenlerini yitirdikleri konusunda çok konuşmaya başlayınca ben de bu yazıyı yazma gereği duydum. İşte kendinize güvenmeniz için yapmanız gerekenler.
1. Önce bütün olumsuz tecrübeleri unutun. Durup dururken güveniniz yitirmeniz, başarısızlık duygusunu yaşamanız bundan olabilir. O yüzden ilk adim olarak geçmişteki bütün kötü deneyimleri yok edin. Beyninizden silin gitsin!
2. Kendinizle iletişiminiz çok önemli. “Sen bunu yeneceksin” gibi cümleler kurmayın. Yani kendinize iç sesinizle “sen” diyorsanız bu sorundur. İlk olarak kendinizle “iletişim”e geçip, “ben bunu yaparım” şeklinde cümlelerle işe başlayın.
3. Erteleme olayına bir son verin. Bir şeyi sonlandırmayıp, yarım bırakma, başarılı olamama korkusuna dayanabilir. “Şu an” yapacağınız ne varsa “hemen şimdi” yapın. Bir not edin bakalım, “yarım” bıraktığınız işler çok fazla mı? Onları tamamlamak güven duygunuzu rehabilite edecektir. Çok basit şeylerde bile bunu uygulayın. Saçınızı kestirmeyi ne zamandır erteliyorsunuz? Hemen gidin kestirin mesela.
4. Kesin olarak istediğiniz şeyin ne olduğunu düşünün. Tam olarak neyi, ne kadar, nerede ve nasıl elde etmek istiyorsunuz? Bunu dakikalarca düşünüp, o çok istediğiniz şeye odaklanın. Adrenalinizin arttığını, istediğiniz şeye kavuşmayı “düşünmenin” sizi pozitif bir ruh haline soktuğunu göreceksiniz.
5. Kötü tecrübeleri beyninizin bilgisayarını çöp kutusuna atıp, silmiştiniz ya. Eh simdi, arkadaşlarınızla beraberken biraz sıkılıyorsunuz değil mi? Onlara hep “dertlerinizden” söz ederdiniz hani! Canım, biraz düşünün, sizin hiç başarınız olmadı mı geçmişte. Dost sohbetlerinde arada sırada bu başarılarınızdan da söz edin. Anlatırken bunu nasıl yaptığınızı yeniden hatırlayacaksınız. Belki de bu yöntem, başka ulaşmak istediğiniz idealleriniz için de işe yarar!
6. Çevrenizi iyi gözlemlediniz mi? Başarılı ve mutlu insanlar genellikle “Çözüm”e odaklıdır. Bu insanlar yüzde 20 problemlere, yüzde 80 çözümlere odaklanır. Bazı sorunlar aslında sizin “büyüttüğünüz” kadar değil. Siz ona “odaklandıkça” o büyüyor, büyüyor ve çözülmez bir hale geliyor. Bu sorunlarda çıkmaza girdiğinizde bir “örnek” bulun. Yarı sorunu çözmüş bir insan örneği. O, nasıl çözdü? Tamamen bu yönteme odaklayın kendinizi.
7. Enerjinizi çoğaltın. Çünkü enerji bize sadece fiziksel güç olarak gerekli değildir. Duyu organlarımız da enerji ile çalışır. Bu enerji sesinize, bakışınıza, görünüşünüze etki eder. Spor yaptığınızda seretonin ve endorfin hormonları artacak. Bu iletişimde çok önemli; Bakışlarınız da bu hormonların etkisiyle karşı tarafa daha kolay “olumlu” mesajlar göndermenizi sağlayacak. Kendinizi “iyi” hissetmek, güne gülümseyebilmek için spor çok önemli. Unutmayın, egzersizden uzak kaldığınızda, adeta benzinsiz bir araba gibisiniz!
8. Telkin çok önemli. Her ne istiyorsanız onu olmuş gibi hayal edin: Alt bilinciniz sadece şimdiki zamanı bilir. O yüzden gelecek zamanlı cümleler kurmayın. Örneğin, “zayıflayacağım” derseniz asla zayıflayamazsınız. Belirsiz bir gelecek yerine, “su anda yapıyorum” deyin. Bu mesajı yolladığınızda, alt bilinciniz sizi o amaç için bazı tutumlara davet edecektir. Siz farkında bile olmadan… Enerjiniz çoğalacak, yavaş yavaş zayıflama isteği artacaktır.
9. Aman, renkler çok önemli. Giysilerde renk tonajlarına dikkat edin. Seçtiğiniz her renk sizi anlatıyor çünkü. Canlı renkler mutluluk ve neşeyi koyu renkler ise ciddiyeti temsil ediyor. Bu tarz olarak size en yakışanı seçin. Bu giysileriniz canlı renklere sahipse güveninizin kendiliğinden geliştiğini göreceksiniz. (Tabii yerine göre. Bir iş toplantısına da pırıl pırıl renklerle gidilmez elbette.) Şu acık ki, asil olarak “ten giysiniz”, yani solgun olmayan bir cilt, parıltılı bakışlar giysilerden daha da önemlidir. Olumlu düşündükçe farklı bir ten renginin ve bakışların sizde oturduğunu fark edeceksiniz.
10. “Evet” ve “hayır”lara dikkat. Hiç kimse size istemediğiniz bir şeyi yaptıramaz. Bazı insanlara da hayır demeyi öğrenin. Hoşlanmadığınız bir mekâna sizi götürmek isteyen arkadaşınıza karşı rahatlıkla “hayır” kelimesini kullanın. Birlikte keyif alacağınız mekânları seçecek arkadaşınız mutlaka vardır. Sizi rahatsız eden, olumsuz ruh halinizi çoğaltan insanlarla ilişkinizi de gözden geçirin. Sizi üzen bir insanla yola devam etmek sizden sürekli götürecektir.
11. Geleceği “belirsiz” bırakmayın. Planlayın. O gerçekleştiğinde neler hissedersiniz, sürekli bunu düşünün. Artik o ideale, o “plan”a nasıl ulaşacağınızı düşünün ve kendinizi orada hayal edin sık sık. Örneğin işyerinizde “şef” mi olmak istiyorsunuz? Sürekli bunu nasıl gerçekleştireceğinizi düşünmenin ve bu anlamda somut olarak neler yapabileceğinizin ötesinde, o görevi “hayal” edin. Kendiniz orada, bir toplantıda iken hayal kurun örneğin. Hayaliniz güçlendikçe, tutumlarınız da değişecektir. Örneğin, o işte şef olmak için önce dil mi bilmeniz gerekiyor. Farkında olmadan ayaklarınız sizi bir bir hafta sonu kursuna doğru götürecektir.
12. Geleceği planlamak kendinize güveni, kendinize güvenmek de size bazı “formüller” de getirecektir. Örneğin zayıflamak istiyorsunuz ama neden şişmanladığınızın “formül”ünü dikkate almıyorsunuz. İşte olumlu bir şekilde başarıya odakladığınızda beyniniz, size “neden şişmanladığınızı” da anımsatacak. Ve sizi kilo almaya götüren nedenleri de hayatınızdan kaldırmak üzere planlar yapıyor olarak bulacaksınız kendinizi.
13. Bir de, “olumlu” anlam içeren kelimelere dikkat edin. Olumsuz olarak beyninize yerleştirdiğiniz cümleler size baskı yapar. Orada “beslenir” ve daha güçlü olarak geri dönebilir”. Bir örnek vermek gerekirse, “asla televizyon seyretmiyorum” demeyin. Beyniniz sizi daha istekli olarak TV seyretmeye zorlar. İnsanların “kötülükleriyle” uğraştığınızda da ters tepki verir. Kötü bir kelimeyi kullandığınızda ona yüklediğiniz anlamı bilincinize çağırırsınız! Bu kelimeyi çok sık hatırlamaya başlarsınız. Hatta yıllar sonra o eylemin içinde bile görebilirsiniz kendinizi. O nedenle “olumsuz” herhangi bir kelimeyi (Her ne olursa olsun) beyinize yerleştirmemeye özen gösterin.
14. Hayatinizi yönlendirin. Ne eksikse yaşamınızda ona kanalize olun. Sevgi mi yok, sevgi birlikteliğine kanalize olun. O boşluğu bir sevgili dolduracaksa, yani ona gereksinimiz varsa bunu planlayın. Bir takım duygusal boşlukların yerini başka şeylerle kapatmayın. Zaten olumluya ve başarıya kanalize olmuş bir ruh hali, başka arayışlarınıza çözüm bulmak üzere de konumlanacaktır. Başarı ve sevgiyle birlikte donanmış benliğiniz, size enerjiyi ve mutluluğu da çağıracaktır.